Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Mühendislik ve İnşaat A.Ş. tarafından İzmir’in Seferihisar ve Menderes ilçesi sınırları içerisinde yer alan Orhanlı ve Yeniköy mevkilerinde yapılması planlanan jeotermal enerji santraline karşı çıkmak için yöre halkı bir araya geldi.

Orhanlı ve Yeniköy sakinleri yapılması planlanan jeotermal enerji santralinin özellikle geçim kaynakları olan zeytin ağaçlarını olumsuz etkileyeceğini ve yörenin doğasına zarar vereceğini savundular. Kendilerine destek veren çevre hukuku avukatlarının da katkılarıyla konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirttiler.

JES İÇİN BÖLGEDE 14 KUYU AÇILACAK

İzmir’in zeytin ormanları biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin olan doğal yaşam alanları. Yörede yapılması planlanan jeotermal enerji santrali, zeytin ormanların bir bölümünü de kapsıyor. Bu alanda 14 adet jeotermal kaynak arama kuyusu açılması öngörülüyor. Projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu süreci başlamış bulunuyor.

Yöre halkı, köylerinde açılması planlanan 14 adet jeotermal arama kuyusunu istemediklerini belirtiyor. Konuya ilişkin olarak Çevresel Etki Değerlendirme Raporu sürecinin başladığını kaydeden köylüler, yetkililere seslenerek: “Bu proje tamamen durduruluncaya kadar takipçisi olacağız. Zeytin ağaçları geleceğimiz, jeotermal istemeyiz.” diyerek tepkilerini dile getirdi.

“İZMİR’İN ZEYTİN ORMANLARI PROJENİN TEHDİDİ ALTINDA”

Projenin yörenin doğasını tehlikeye attığını belirten uzmanların görüşlerine dikkat çeken Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Yaşar Buyruk: “Hem köyümüz Orhanlı hem de Yeniköy, üreterek yaşayan ve yediden yetmişe kültürünü devam ettiren köyler. Özellikle zeytincilik bu yörede yaşayan insanlarımızın en önemli geçim kaynaklarından biri. Buraya jeotermal enerji santrali yapılması demek, zeytin ağaçlarının hastalanması, veriminin düşmesi, ölmesi demek. Zeytin ağaçları yoksa, biz yokuz. Kurdun, kuşun, bizim hakkımız için jeotermal istemiyoruz.” dedi.

Yüzlerce nadir bitki, kuş ve memeli türünün yaşadığı yöre, Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından en değerli 312 Önemli Doğa Alanı’ndan birisi olan Kızıldağ Önemli Doğa Alanı (ÖDA) içerisinde yer alıyor.

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.