Ortadoğu’da petrol ve doğal gaz zenginliği malum. Ancak en çok sıkıntısı çekilen yaşamsal kaynak su. Gelecekte bölgemizde su savaşları yaşanacağını sağır sultan bile duydu.
Rakka operasyonunun 3 Haziran’da başladığını ABD, Sayın Başbakan’a haber vermiş. O da sağolsun bizlere duyurdu. Sadece IŞİD’i oradan atmak mı amaç?
Eylül 2014’de IŞİD’e karşı kurulmuş 70 ülkenin katıldığı ‘küresel koalisyon’ güçlerinin oradaki birkaç bin militanı temizlemeye güçleri yetmiyor mu?
Sonrasında nasıl bir Rakka öngörülüyor?
PYD nasıl ‘olmazsa olmaz’ bir güç haline geldi, envanteri bize de verilen bölgenin en etkili ağır silahlarıyla donatıldı? Sonra nerede kullanılacak o silahlar?
FIRAT VE DİCLE ÜZERİNE İHTİLAFIMIZ CANLANIR MI?
Belki dikkatlerden kaçmıştır, şu bilgiyi bir kez daha hatırlayalım: “…By far Syria’s largest dam is the Tabqa Dam, located near Raqqa on the Euphrates and forming Lake Assad… ” (“Suriye’nin en büyük barajı Fırat nehri üzerindeki Rakka yakınlarında Tabqa’dır. Assad Golü’nü oluşturur”).
Suriye ve Irak ile Dicle ve Fırat suları üzerine ihtilafımız sona ermedi.
Çatışmalar bittikten sonra tekrar canlanacağından kuşkunuz var mı? Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılmasına neden engel olunduğunu biliyor muyuz?
Bu gelişmeler ışığında proaktif bir şekilde Irak ve Suriye’ye yönelik su kaynakları politikamız gözden geçiriliyor mu?
MİT’in bu konularda çapraz istihbarat toplayıp karar alıcılarla düzenli olarak paylaşmasını tavsiye ediyorum.